MUZUN BİLİNMEYEN YÖNLERİ

Nerdeyse herkesin severek tükettiği muzun faydalarını hiç merak ettiniz mi? Muz, B6 vitamini açısından zengin olmasının yanı sıra, iyi bir C vitamini, diyet lifi ve manganez kaynağıdır. Muz ayrıca yağsız, kolesterolsüz ve neredeyse sodyumsuzdur! Peki bunlar sağlığınız için ne anlama geliyor?

1. Muz, meyveler arasında en iyi B6 vitamini kaynağıdır.

Muzdaki B6 vitamini vücudunuz tarafından kolayca emilir ve orta boy bir muz günlük B6 vitamini ihtiyacınızın yaklaşık dörtte birini karşılayabilir. Peki B6 vitamini bize ne gibi faydalar sağlar?

  • Karbonhidratları ve yağları metabolize ederek enerjiye dönüştürür,
  • Amino asitleri metabolize eder,
  • İstenmeyen kimyasalları karaciğerinizden ve böbreklerinizden atmaya yardımcı olur.
  • Sinir sistemini korur.

Ayrıca B6 Vitamini, bebeklerinin gelişim ihtiyaçlarını karşılamaya yardımcı olduğu için hamile kadınlar için de iyidir.

2.Muz içerdiği manganez miktarı ile cilt sağlığınıza iyi gelir.

Bir orta boy muz, günlük manganez ihtiyacınızın yaklaşık %13’ünü karşılar. Manganez vücudunuzun kolajen yapmasına yardımcı olur ve cildinizi ve diğer hücrelerinizi serbest radikal hasarına karşı korur.

3.İçerdiği potasyum sayesinde kalp sağlığını korur, kan basıncını düzenler.

Orta boy bir muz, günlük potasyum ihtiyacınızın yaklaşık %10’unu karşılayan yaklaşık 320-400 mg potasyum sağlayacaktır. Ek olarak, muzlar sodyumda düşüktür. Düşük sodyum ve yüksek potasyum kombinasyonu, yüksek tansiyonu kontrol etmeye yardımcı olur.

4. Muz yüksek lif oranıyla sindirime yardımcı olur ve gastrointestinal sorunları yenmeye yardımcı olur.

Orta boy bir muz günlük lif ihtiyacınızın yaklaşık %10-12’sini karşılayacaktır. Kadınlar için günlük 20 gr, erkekler için 26 gr diyet lifi alımı önerilmektedir.

5.Mükemmel bir enerji kaynağıdır. Yağ ve kolesterol içermez!

Muz üç doğal şeker içerir. Sakaroz, fruktoz ve glikoz. Size yağ ve kolesterol içermeyen bir enerji kaynağı verir. 

Olgunlaşmış muz (Sarı muz) mu yoksa olgunlaşmamış muz (Yeşil muz) mu?

Muzun karbonhidrat bileşimi olgunlaşma sırasında büyük ölçüde değişir. Olgunlaşmamış muzun ana bileşeni nişastadır. Yeşil muz kuru ağırlıkta ölçülen %80’e kadar nişasta içerir. Olgunlaşma sırasında nişasta şekere dönüştürülür ve muz tamamen olgunlaştığında nişasta değeri %1’den az olur. Bu sebeple şeker oranı az olduğu için olgunlaşmamış muz tüketmek sağlığımız için daha faydalı olacaktır. Ayrıca Yeşil muzun prebiyotik etkisi bulunur yani bağırsaklardaki faydalı bakteriler için besin teşkil etmektedir.

Peki muzu gün içerisinde nasıl tüketebilirim?

Muz özellikle çocuklarda kahvaltıda ya da gün ortası müthiş bir ara öğün seçeneği olarak kullanılabilir. Yoğurt, tahıl ve smoothie’lere birlikte tüketilebilir. Sporcular için antrenman aralarında ya da antrenmandan önce enerji kaynağı olarak tüketilebilir.

bağırsak problemleri

BAĞIRSAK PROBLEMİ OLANLARA BESLENME TÜYOLARI

Bağırsak probleminiz mi var? Belki de bu sorununuz yanlış beslenmeden kaynaklanıyor olabilir. Çünkü bağırsak problemleri beslenme ile doğrudan ilişkilidir. Bu sebeple kişiye özgü uygun öğün listeleri ile başlangıç seviyesindeki rahatsızlıklar tedavi edilebilmekte ya da kontrol altına alınabilmektedir. Bağırsak problemleriniz için en önemli nokta dengeli ve doğal beslenmekten geçmektedir.

Bağırsağınızda mikrobik dengeyi sağlayın!

Sindirim sisteminde yaşayan mikroorganizmalar, sağlıklı bir sindirim sisteminin temel taşlarıdır. Bu canlı mikroorganizmalar aynı zamanda bağışıklık sisteminin üzerinde de oldukça önemlidir. Hayvansal protein ve yağlardan zengin beslenme tarzı, yetersiz lif içeren beslenme, gereksiz antibiyotik kullanımı, yaş, stres, enfeksiyon, kötü ve yetersiz beslenme sonucunda bağırsağımızdaki yararlı bakteriler bir diğer adıyla probiyotikler azalır. Kefir, probiyotik yoğurt, kımız, tarhana, boza, turşu, ekşi mayalı ekmek gibi fermente besinler bağırsaklardaki probiyotik bakterileri arttırarak bağırsak problemlerinizin çözüme kavuşmasında yardımcı olacaktır.

Asitli gıdalardan uzak durun!

Asitli gıdalardan ve içeceklerden, yağlı ve aşırı baharatlı yemeklerden uzak durmalısınız. Günlük beslenmenizden asistli içeceklerinin tamamını çıkarmalısınız. Bu içecekler yerine birincil olarak suyu koyabilir ve taze sıkılmış meyve sularını tercih edebilirsiniz. Asitli gıda olarak özellikle domatese dikkat! Asit içeriği çok yüksek olan domates bağırsak sağlığınız için bir süre tüketilmemesi gereken besinler arasında yer almaktadır.

Hepimiz artık bağırsağın ikinci beynimiz olduğunu biliyoruz. Modern tıbbın kurucusu Hipokrat, “Bütün hastalıklar bağırsakta başlar, bağırsak hasta ise vücudun kalanı da hastadır.” diyerek mikrobiyotanın, bedeni ne denli belirlediğini, milattan önce dört yüzlü yıllarda ifade etmiştir. 

Her besin size iyi gelmiyor olabilir!

Yediğimiz yiyecekler ile birlikte bağırsağımıza giren; Lektin, Gluten ve Laktoz içeren besinler zararlı bakterilerin en temel gıdasıdır. Bu besinlerin bazıları bağırsaklarınıza iyi gelmiyor olabilir. Bunun için bir çeşit intolerans testi yerine geçen eliminasyon diyetini bir beslenme uzmanı eşliğinde uygulayabilirsiniz. Bu sayede bağırsak sağlığınızı bozan besin gruplarının farkına vararak tüketim miktarınızı ve sıklığınızı azaltabilirsiniz.

Eğer iki haftadan uzun süredir şiddetli bağırsak probleminiz varsa, yukarıda bahsettiğim unsurları da uyguluyor ve fayda görmüyorsanız bir doktora başvurmanızı tavsiye ediyorum.

Hepinize sağlıklı günler diliyorum..

baş ağrısına iyi gelen besinler

BAŞ AĞRINIZA İYİ GELECEK BESİNLER!

Baş ağrısı son zamanlarda yaşam kalitemizi düşüren ve ciddi derecede artış gösteren bir sağlık sorunu olarak karşımıza çıkıyor. Baş ağrısını tetikleyen en önemli sebeplerin başında uyku, beslenme düzensizliği ve yanlış besin seçimi gelmektedir. Beslenme faktörlerinin dışında stres de baş ağrısı oluşumda önemli bir yer kaplamaktadır. Fakat doğru besin tercihleri ile vücutta mutluluk hormonu adı verilen Seratonin seviyesini yükselterek gün içerisinde yaşadığınız stresi kontrol altına alabilirsiniz. 

Gelin birlikte günlük hayatta uygulayabileceğiniz, baş ağrınıza iyi gelecek yöntemlere ve besinlere bakalım:

Kafein!

Baş ağrınızı hafifletmek için türk kahvesi iyi bir çözüm olabilir. Fakat baş ağrısına iyi gelecektir mantığı ile kafeinde aşırıya kaçılmamalıdır. Gün içerinde iki fincan kahveyi geçmemeye özen göstermelisiniz.

Magnezyum yetersizliğiniz olabilir!

Çok sık başınız ağrıyor ise magnezyum seviyeniz düşük olabilir. Gün içerisinde beslenmenize kuruyemişleri ekleyebilir ve koyu yeşil yapraklı sebzeleri daha çok tüketebilirsiniz. En önemlisi tansiyon probleminiz yok ise her gün bir tane maden suyu tüketerek magnezyum seviyenizi arttırabilirsiniz.

Zencefil!

Gün içinde tükettiğiniz suyun içine birkaç parça taze zencefil atarak tüketebilirsiniz. Zencefilin baş ağrısına ağrı kesiciler kadar iyi geldiği yapılan bazı çalışmalarda kanıtlanmıştır. Aynı zamanda zencefil baş ağrısının bazen beraberinde getirdiği bulantı problemine de çok güçlü doğal bir çözüm yöntemi olarak kullanılmaktadır.

Bitki çayları!

Stres kaynaklı baş ağrılarınız oluyor ise, vücudunuzda var olan stresi azaltmak ve vücudunuzu yatıştırmak için bazı bitki çaylarından destek alabilirsiniz. Özellikle rezene, melisa ve papatya çayı günde bir fincan olmak üzere sizi dinlendirerek baş ağrınızın hafiflemesine yardımcı olacaktır. 

Su tüketiminize dikkat!

Susuz kalmış bir vücut baş ağrısına neden olabilir. Bu sebeple gün içerisinde bol miktarda su tüketimi baş ağrınızı hafifletmeye ve geçirmeye yardımcı olacaktır. Unutmayın günde içtiğiniz en az iki litre suyun beden sağlığınızı koruyucu etkisi çok yüksektir.

Temiz hava ve egzersiz!

Oksijen alımınızı arttırmak, kapalı alanda çalışıyorsak açık havaya çıkmak mümkünse yürüyüş yapmak baş ağrınıza çok iyi gelecektir.

Bunların dışında ayrıca baş ağrınızın oluşumunu engellemek için yemek ve uyku saatinize dikkat edin:

  • Akşam en geç 20.00’ dan sonra bir şey tüketmemeye özen gösterin!
  • Gece geç saatlere kadar uyanık kalmayın!
  • Mümkün olduğunca dışarıdan yemek değil, kendi pişirdiğiniz yemekleri tercih edin!

Ve unutmayın! başınız ağrıdığı anda hemen ağrı kesicilere sarılmak yerine doğal yöntemler ile hafifletmeyi deneyebilir ve bunun sonucunda çok büyük faydalar görebilirsiniz

Herkese sağlıklı günler…

kefirin yararları

KEFİRİN FAYDALARI NELERDİR?

Öncelikle kefir nedir?

Kefir, sütten yapılan fermente bir içecektir. Kefir taneleri ayrıca soya sütü, pirinç sütü, fındık sütü ve hindistancevizi sütü gibi çeşitli süt alternatiflerinden de yapılabilir. Bakteriler sütü fermente eder ve vitaminler, asetat ve laktat gibi bir dizi farklı madde oluşturur. Görünüm olarak ayrana benzer fakat içerdiği probiyotikler yoğurttan farklıdır. 

Peki nedir bu probiyotikler? Probiyotikler, bağırsaklarda mikrobik dengeyi sağlayan canlı mikroorganizmalardır. Kefirde bulunan faydalı probiyotik bakteri türleri şunlardır: Lactobacillus acidophilus, Bifidobacterium bifidum, Streptococcus thermophilus, Lactobacillus delbrueckii subsp. bulgaricus, Lactobacillus helveticus, Lactobacillus kefiranofaciens, Lactococcus lactis ve Leuconostoc türleri. 

Kefirin içerisinde bolca bulunan zararlı bakterilerin düşmanı bu probiyotikler vücudumuza ne gibi faydalar sağlar:

•          Besinlerle alınan veya vücutta sindirim problemleri sonucu oluşan toksik maddelerin vücuttan atılmasını sağlarlar.

•          Kabızlık sorununun ve ağız kokusu giderilmesine yardımcı olurlar.

•          Bağırsaklardaki zararlı bakterileri kontrol altına alıp, bağışıklık sistemini güçlendirirler.

•          Antibiyotik kullanımı nedeniyle doğal florası bozulan bağırsakları yeniden düzenlenlerler.

•          B grubu ve K vitamini üretimi ve emiliminde görevlidirler.

•          Kalsiyumun bağırsaklardan emilimini arttırırlar.

•          Zararlı bakterilerin neden olduğu enfeksiyonları önlerler ,

•          Vajinal florayı dengede tutarak, vajinal enfeksiyonlara sebep olan patojen mikroorganizmaların (Candida) gelişimini engellerler.

•          İdrar yolu enfeksiyonlarına ve seyahatlerde ishale sebep olan E.coli bakterisinin gelişimini önlerler.

•          Alerji belirtilerini azaltırlar 

•          Cildin görünümünün iyileştirirler.

•          Sindirim kanalında bazı gerekli enzimleri üreterek sindirime katkıda bulunurlar. Laktoz ve protein sindirimini kolaylaştırmada etkilidirler.

Bu faydaların dışında kefir düşük laktoz içeriğine sahiptir. Fermantasyon sonucunda sütün içindeki laktozun çoğu laktik aside dönüştüğü için laktoz intoleransı olanlar da rahatlıkla kefiri tüketebilirler.

Sade kefiri gün içerisinde ara öğünlerinize yanına bir porsiyon taze meyve ilave ederek rahatlıkla tüketebilirsiniz. 😊

ŞEKERSİZ PEKMEZLİ COOKIE

Bu tatlı haftaya, enfes ama bir o kadar sağlıklı bir tarif yakışır!
Şekersiz Pekmezli Cookie isteyenlerin ellerini görelim. ✌🏼🤩


Oldukça kolay ve bir o kadar da lezzetli tarif için gerekli malzemeler;
-1 yumurta
-Çeyrek su bardağı pekmez
-Yarım su bardağı tahin
-Yarım çay bardağı kakao
-1 çay kaşığı kabartma tozu
-1 çay kaşığı vanilin

YAPILIŞI;
Yumurta ve pekmezinizi bir kap içinde karıştırın. Ardından sırasıyla tüm malzemelerinizi bu karışıma ekleyin.☺️ Güzelce karıştırdıktan sonra hafif akışkan bir kıvam elde edeceksiniz. Bu karışımı aralarında yeterinde boşluk bırakarak (tepsinize göre kendiniz planlarsınız) bir kaşık yardımıyla fırın tepsinize dizin. Önceden 180 dereceye ayarlayıp, ısıttığınız fırınınızda 10-15 dakika boyunca pişirin. Ve işte hazır! 🎉😱
Hem hazırlama hem pişirme süresi kısa olduğu için sadece kendi sağlıklı kaçamaklarınızda değil, ani misafirleriniz için de sağlıklı bir ikram olarak hazırlayabilirsiniz. 📣