İnek Sütü Zararlı Mı?

Son zamanlarda inek sütünün insan sağlığına zararlı olduğu ile ilgili çok fazla sayıda görüş ortaya atılmaya başlandı. Bu görüşler arasında çoğunlukla, sütün içeriğinin insan vücudunun sindiremeyeceği besin ögeleri ve enzimler ile dolu olduğu var. Sütün içeriğine bakıldığında; steroid, pestisit, sentetik koruyucu, veteriner ilaçları, antibiyotik ve katkı maddeleri gibi zararlı pek çok madde olduğu görülebilir. Sütü kimyasal bir kokteyl haline getiren bu maddelerin ana kaynağı ise inekler. Günümüzde ineklerden doğal yollarla elde edilen sütün tüm dünya nüfusuna yetmesi imkânsız. Bu nedenle ineklerden beklenen bu yüksek oranda süt üretme yeteneği ancak ilaçlar ve iğneler ile mümkün olabiliyor. İneklere hem yetersiz besin verilmesi hem de fazla süt üretmelerine teşvik etmek için ilaç verilmesi, sütlerin içeriğinde pestisit kalıntılarının yer almasına yol açıyor. Bu durumda düzenli inek sütü tüketimi ile insanlarda antibiyotiklere karşı bir direnç gelişimi söz konusu olabiliyor.

 Sütün ineklerle ilişkilendirilen bir diğer önemli noktası da çok fazla miktarda büyüme hormonu içermesi. Bir insanın gelişimini tamamlaması yaklaşık 20 yıl sürerken, bir buzağının gelişimi 4 ay kadar sürüyor. Bu durumda zaten buzağının tüketmesi için üretilen inek sütünün insanlar tarafından tüketilmesi fazla miktarda büyüme hormonunun vücuda alınmasına neden olur. Bu büyüme hormonu yoğurt, peynir gibi fermente ürünlerde oksijensiz solunum yapan bakteriler tarafından tüketilebilir. Bu nedenle yoğurt, ayran, peynir gibi süt ürünlerinin tüketimine daha ılımlı bakılır. İleriki süreçlerde ise, büyüme hormonunun vücutta birikmesi ile birlikte olası bir kanser hastalığı durumunda hücrelerin daha hızlı bölünmesine ve dolaylı olarak kanserin ilerlemesine neden oluyor. Bu durum, bazı doktorların sütün kanser yaptığını açıklamaları nedenleri arasında.

İnek sütüne bir diğer açıdan baktığımızda ise dünya nüfusunun en az %65’inde bulunan laktoz intoleransı konusu ön plana çıkıyor. İnsanların doğumdan bir süre sonra sütten kesilmeleri ile laktoza artık ihtiyacı olmadıkları ve bu nedenle de büyük oranlarda laktoz ekspresyonu ile doğdukları söyleniyor. Bu durum laktoz intoleransının en büyük göstergelerinden biri. Aynı zamanda sütün içerisinde bulunan kazeinin de bağımlılık yaptığına dair çok fazla sayıda araştırma mevcut. Kazeinin tüketimi ile beyinde morfin benzeri kazomorfinler oluşur ve bu da bağımlılığa sebep olur. Yine hormonlarda olduğu gibi kazeinin de kanser hücresi oluşumunu desteklediği bilindiğinden, sütün kanser yapıcı etkisine katkıda bulunuyor. Tüm bu nedenlere bakıldığında; inek sütü tüketimi yerine soya sütü, badem sütü, yulaf sütü gibi bitkisel kaynaklı sütlerin tüketimini öneriliyor.

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Şu <abbr title="Köprü Metni Biçimlendirme Dili">HTML</abbr> etiketlerini ve özelliklerini kullanabilirsiniz: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <s> <strike> <strong>

*