probiyotikler

PROBİYOTİK BESİNLER

Probiyotikler, antibiyotikle ilişkili ishal ve IBS gibi çeşitli sindirim sorunlarına karşı etkilidir.

Probiyotikler kilo kaybı ve sindirim üzerindeki etkilerine ek olarak kalp sağlığını, bağışıklık fonksiyonunu, depresyon ve anksiyete semptomlarını da iyileştirebilir.

Bağırsak ve beyin bağlantılı olduğundan ve bağırsak bakterisi beyni etkileyebilen maddeler ürettiğinden, probiyotikler beyin ve akıl sağlığı açısından faydalıdır.

Probiyotikler mikrobiyota sağlığını düzeltir ve geçirken bağırsak oluşumunu önler ve patojen bakterileri azaltır.

Probiyotikler, birçok hastalığın önde gelen nedenlerinden biri olan sistemik inflamasyonu azaltır.

Çeşitli probiyotiklerin total ve “kötü” LDL kolesterol seviyelerini düşürdüğü gösterilmiştir.

Probiyotik takviyeler bazı zihinsel sağlık bozukluklarını İyileştirir.

Probiyotikler belirli alerjilerin ve egzamanın şiddetini azaltabilir.

Probiyotik çeşitleri: Lactobacillus ,Bifidobacterium, Saccharomyces boulardii.

probiyotik bakımından zengin besinler;

-Doğal yoğurt

-Probiyotikli yoğurt

-Kefir

-Ayran

-Peynir

-Boza

-Tarhana

-Şalgam suyu

hamilelikte beslenme

HAMİLELİKTE TÜKETİLECEK SÜPER 10 BESİN!

Hamilelikte doğru beslenmeyi sağlayarak bebeğinizin sağlıklı büyümesi ve gelisimine önemli ölçüde katkı sağlıyorsunuz.

Gebelik döneminde yetersiz ve dengesiz beslenme ile erken doğum(prematüre), intrautein büyüme geriliği (IUBG),düşük doğum ağırlıklı (doğum ağırlığının 2500gm’ın altında) ve neonatal ölüm riski artmaktadır.

Bebeğin anne karnındaki gelişimi için yeterli ve kaliteli protein alımını sağlamak oldukça önemlidir.

Bebeğin yeterli büyüme ve gelişmeyi sağlaması için gebelik döneminde folik asit, demir,kalsiyum, çinko ve Omega-3 alımı büyük önem taşır.

Beslenmenizde yeterli lif alımı sindirim sisteminizi düzenleyerek rahat bir hamilelik dönemi geçirmenizi sağlar.

Daha sağlıklı bir gebelik dönemi geçirebilmeniz için; Günlük beslenmenizde yer vermeniz gereken En iyi 10 besin;

1.Yoğurt
2.Somon
3.Kıvırcık/ ıspanak
4.Avakado
5.Badem
6.Kuzu eti
7.Yumurta
8.Berriler
9.Fasülye
10.Tatlı patates

Östrojen

ÖSTROJEN

  • Östrojen, temel cinsiyet hormonlarından biridir ve kadınlık hormonu olarak da bilinir.
  • Östrojen, kolesterolü kontrol altında tutar. Beyin (ruh hali dahil), kemikler, kalp ve cilt sağlığı üzerinde olumlu etkileri vardır.
  • Östrojen vücut sıcaklığının kontrol edilmesine yardımcı olur.
  • Kadınlarda daha çok salgılanan östrojen hormonunun vücutta dengesiz şekilde salgılanması psikolojik problemler, stres ve öfke gibi sorunlara yol açabiliyor.
  • Östrojen seviyenizi düşürebilecek aşırı egzersiz rutinlerinden kaçınılmalıdır.
  • Düşük östrojen belirtileri ruh hali ve vücut ısısında değişiklikler şeklinde gözlemlenebilir.
  • Fitoöstrojen, insan vücudundaki östrojen ile benzeşen bitkisel östrojen kaynağıdır. Keten tohumu, soya fasulyesi, kuru meyveler, susam, sarımsak, şeftali gibi besinlerde fitoöstrojen bulunur.
Osteoporoz

OSTEOPOROZ

  • Osteoporoz kemiklerin kütle kaybetmesine yol açan ve en yaygın görülen kemik metabolizması hastalığıdır.
  • Yetersiz kalsiyum tüketimi ve D vitamini alımının yetersizliği osteoporoz riskini arttırır.
  • Yüksek sodyum alımı osteoporoz riskini arttırır.
  • Yetersiz florid, B vitamini, C vitamini ve K vitamini alımı ve çinko yetersizliği osteoporoza neden olmaktadır.
  • Aşırı alkol ve kahve tüketimi osteoporoz riskini arttırır.
  • Osteoporoz, menopozdan sonra kadınlarda östrojen hormonu seviyesinin düşmesine bağlı olarak daha sık görülür.
  • Süt, yoğurt, peynir, yeşil sebzeler, kabuklu deniz ürünler, soya fasulyesi, fındık, badem ve pekmez gibi kalsiyum bakımından zengin besinler tüketilmelidir.
nişasta

NİŞASTA

  • Nişasta, doğal bir karbonhidrattır.
  • Nişasta, bitkilerin yaptığı fotosentez sırasında açığa çıkan temel ve doğal bir üründür.
  • Nişasta; soğuk suda çözünmez, sıcak suda yapısına su çekerek jel kıvamını alır.
  • Nişasta patates, pirinç ve mısır gibi ürünlerin ana bileşenidir.
  • Nişasta, hızlı sindirilen nişasta (RDS), yavaş sindirilen nişasta (SDS) ve dirençli nişasta (RS) olarak 3’e ayrılır.
  • Tahıl nişastası baklagil nişastasına göre daha kolay sindirilir.
  • Dirençli nişastanın; kolesterol metabolizmasında, kandaki şeker seviyesinin düzenlenmesinde görev aldığı ve diyabete karşı olumlu yönde etkisinin olduğu bildirilmiştir.
  • Dirençli nişasta kaynakları; yulaf, baklagiller, yeşil muz, haşlandıktan sonra soğumaya bırakılan patates ve pişirdikten sonra soğutarak saklanan pirinç.