Adını vejeteryan olan ünlü filozof Aristo’dan almakta olan Aristo Diyeti sağlıklı yaşamak için yeni bir seçim olmuş ve olmaya da devam etmektedir. Bu diyet biçimi en başta hormonlarınızı dengeye getirerek zihinsel ve bedensel hafiflemenize yardımcı olmaktadır. Hayatınızı bu beslenme şekline göre adapte ettiğinizde kesinlikle aç kalarak değil sağlıklı öğün tercihleri yapmayı alışkanlık haline getirerek hem fazla kilolarınızdan hem de sağlıksız beslenme alışkanlıklarınızdan sizi kurtaracak bir diyet şeklidir.
Peki nedir bu “Aristo Diyeti”?
Aristo diyeti diğer bildiğiniz tek düze diyetler yerine aşamalardan oluşan ve yaşam tarzına dönüştürülebilecek bir beslenme tarzıdır. Diyetteki tek katı kural kesinlikle glüten içeren besinlerin tüketilmemesidir. Bu besinlere örnek verirsek; Ekmekler, beyaz un, çeşitli hamur işleri, tam buğday unu, çavdar ekmeği, bulgur, yulaf ve yulaflı bisküviler, kek, börek, poğaça olarak sıralayabiliriz. Ayrıca paketli ürünlerin tüketilmesi bu diyette yasak.
Aristo diyeti genel olarak hayvansal gıdaların azaltılması ya da tamamen kesilmesi ile birlikte, çiğ sebze, meyve ve bakliyat tüketimine ağırlık vermektedir. Diyette bolca kullanılan sebzelerin başında; ıspanak, semizotu, karalahana, kereviz, şalgam yaprağı, Çin lahanası, börülce ve diğer yeşil sebzeler sırası ile gelmektedir.
Nasıl uygulanır?
Aslında belirli bir süresi olmayan ve yaşam tarzın olarak benimsenmesi gereken bir diyet şekli olduğu için gün sınırlaması bulunmamaktadır. Fakat ilk 21 gün boyunca hayvansal gıdaları tamamen keserek sebze, meyve ve bakliyat ağırlıklı beslenilir. Sonrasında hayvansal besinler az miktarda eklenmeye başlanabilir fakat Aristo diyeti hayvansal gıdayı bıraktıktan sonra tekrar canınızın istemeyeceğini savunmaktadır. Bu süreçte de haftanın iki günü sadece sebze ve meyve ile detoks günü olarak geçirilir. Yenilen sağlıklı besinler olarak tanımladığımız sebzelerde miktar sınırlaması yoktur. Bu tamamen diyeti uygulayan kişiye bağlıdır. Bu diyet hayvansal gıda alımını sınırlandırıldığı için vücudunuzda asit üretimi de buna bağlı olarak azalacaktır. Bu sebeple yedikleriniz sizi kolay kolay acıktırmayacak ve kendinizi sürekli aç hissetmeyeceksiniz Bu beslenme şekli ruh sağlığınıza da iyi gelecektir. Bunu bir diyet değil yaşam tarzı haline dönüştüreceğiniz için zaman geçtikçe geri kilo alımı olmayacaktır.
Kaynaklar
1. Edisan, Z , Kadıoğlu, F . (2013). Yaşam Kalitesi Kavramının Antik Dönemdeki Öncülleri . Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Lokman Hekim Tıp Tarihi ve Folklorik Tıp Dergisi , 3 (3) , 1-4 . Retrieved from https://dergipark.org.tr/en/pub/mutftd/issue/43194/523878
2. Bruegel M, Chevet J, Lecocq S, Animal Protein and Rational Choice: Diet in the Eighteenth Century, The Journal of Interdisciplinary History (2014) 44 (4): 427–452. https://doi.org/10.1162/JINH_a_00609
3. Gönül Ateşsaçan, Aristo Diyeti ile Yeni Yaşam: Kendine Güven ve Zayıfla, Mart 2019, ISBN 6059905420